ENGELLİLİK KAVRAMI


    Engellilik konusunda değişik kaynaklarda çoğunlukla da
aynı anlama gelecek şekilde farklı kavramlar kullanılmaktadır.
Bunlar arasında en sık rastlanılanları ise “bozukluk”, “engelli”,
“özürlü” ve “sakat” kavramlarıdır. Bu kavramlar üzerinde henüz
bir anlaşma sağlanamamıştır ve tek bir anlam için farklı durum-
larda farklı kavramlar kullanılmaktadır.

   Engellilerle ilgili kavram konusunda Türkçenin yanı sıra bir-
çok dilde de yaklaşık olarak aynı anlama gelen birden fazla söz-
cük bulunmaktadır. Örneğin Türkçede genel düzeyde engelli,
özürlü, sakat sözcükleri aslında aralarında anlam fakları olduğu
halde aynı anlama gelmek üzere kullanılmaktadır.
   Engelliliğin her zaman her yerde geçerli ölçülerle tanımını
yapmanın bir hayli güç olmasından dolayı literatürde çok de-
ğişik tanımları yapılmaktadır. Birleşmiş Milletler Sakat Hakları
Bildirgesi’nde, “Kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi ken-
disine yapması gereken işleri (bedensel ya da sonradan olma)
herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar” engelli olarak
tanımlanmaktadır.

‘Engelli’ sözcüğü genelde hareket yeteneği sınırlanmış bire-
yi çağrıştırmaktadır. Hareket yeteneğini sınırlayan nedenler ise
doğuştan getirilen, doğum sırasında karşılaşılan ya da sonradan
yaşanan bir hastalık veya kaza sonucu ortaya çıkan bir işlev bo-
zukluğundan kaynaklanıyor olabilir.
    Engelliliği: “doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle
bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşit-
li derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum
sağlama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada güçlükleri olan ve
korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmet-
lerine ihtiyaç duyan kişi” olarak tanımlamak mümkündür.
    Engelliliğin tanımında bazı sosyal faktörlerin dikkate alınma-
sı gerekmektedir. Bu faktörleri şu şekilde sıralayabilmek müm-
kündür: Bakıma muhtaçlık, çalışabilirlik, sosyal hayata uyumun
sağlanabilmesi, ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik.

Yorumlar