Türk Medeni Kanunu


Türk Medeni Kanunu

Kanunlar

TÜRK MEDENÎ KANUNU
Kanun Numarası : 4721 Kabul Tarihi : 22/11/2001 Yayımlandığı R.Gazete: Tarih :  8/12/2001 Sayı : 24607

…… II. Fiil ehliyeti
2. Koşulları d.Ayırt etme  gücü Madde 13- Yaşının  küçüklüğü yüzünden veya akıl  hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara  benzer sebeplerden  biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun  olmayan herkes,  bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.
III. Fiil ehliyetsizliği 1. Genel olarak Madde 14- Ayırt  etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.
2. Ayırt etme gücünün  bulunmaması Madde 15- Kanunda  gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan  kimsenin fiilleri hukukî sonuç doğurmaz.
B. Velayetin kapsamı II. Eğitim Madde 340- Ana ve  baba, çocuğu olanaklarına göre  eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal,  ahlâkî ve toplumsal  gelişimini sağlar ve korurlar.
Ana ve baba çocuğa, özellikle  bedensel ve zihinsel özürlü olanlara,  yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek  ölçüde, genel ve meslekî bir  eğitim sağlarlar.
C. Çocuğun korunması III. Velâyetin kaldırılması 1. Genel olarak 
Madde 348- Çocuğun  korunmasına ilişkin diğer  önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin  yetersiz olacağı önceden  anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin  kaldırılmasına karar  verir:
1. (Değişik:  1/7/2005-5378/38 md.) Ana  ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka  bir yerde bulunması veya  benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği  gibi yerine  getirememesi. 2. Ana  ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini  ağır biçimde savsaklaması. Velâyet ana ve babanın her  ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır.
Kararda  aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları  kapsar.

VESAYETİ GEREKTİREN HÂLLER
B. Kısıtlama I. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı Madde 405- Akıl  hastalığı veya akıl zayıflığı  sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve  bakımı için kendisine  sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini  tehlikeye sokan  her ergin kısıtlanır. Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı  gerekli kılan bir  durumun varlığını öğrenen idarî makamlar, noterler ve  mahkemeler, bu  durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek  zorundadırlar.  IV. İstek üzerine Madde 408- Yaşlılığı, sakatlığı,  deneyimsizliği  veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi  yönetemediğini  ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir. C. Usul I. İlgilinin dinlenilmesi ve bilirkişi raporu Madde 409-Bir kimse dinlenilmeden savurganlığı,   alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü  yönetimi veya  isteği sebebiyle kısıtlanamaz. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle  kısıtlamaya ancak resmî  sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim,  karar vermeden önce,  kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen  kişiyi  dinleyebilir.V. Vasilikten kaçınma sebepleri Madde 417- Aşağıdaki kişiler vasiliği  kabul etmeyebilirler: l. Altmış yaşını doldurmuş olanlar, 2.Bedensel özürleri veya sürekli hastalıkları  sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar, 3. Dörtten çok çocuğun velisi olanlar, 4. Üzerinde vasilik görevi olanlar, 5. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve  Bakanlar Kurulu üyeleri, hâkimlik ve savcılık mesleği mensupları.
KORUMA AMACIYLA ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANMASI
A. Koşulları
Madde 432- Akıl hastalığı, akıl  zayıflığı,  alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike  arzeden bulaşıcı hastalık  veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum  için tehlike oluşturan her ergin  kişi, kişisel korunmasının başka  şekilde sağlanamaması hâlinde, tedavisi,  eğitimi veya ıslahı için  elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonulabilir.  Görevlerini  yaparlarken bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu  görevlileri,  bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.
Bu konuda kişinin çevresine getirdiği külfet de  göz önünde tutulur.
İlgili kişi durumu elverir elvermez kurumdan  çıkarılır.
E. Usul I.  Genel olarak Madde 436- Koruma amacıyla özgürlüğün  kısıtlanması, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri  Kanununa tâbidir:
1. Karar verilirken ilgilinin bunun sebepleri   hakkında bilgilendirilmesi ve karara karşı denetim makamına itiraz   edebileceğine yazılı olarak dikkatinin çekilmesi zorunludur. 2. Bir kuruma yerleştirilen kişiye, alıkonulma   kararına veya kurumdan çıkarılma isteminin reddine karşı en geç on gün  içinde  denetim makamına itiraz edebileceği derhal yazılı olarak  bildirilir. 3.Mahkeme kararını gerektiren her istem,  gecikmeksizin yetkili hâkime ulaştırılır. 4.Yerleştirme kararı veren vesayet makamı veya  hâkim durumun özelliklerine göre bu istemin görüşülmesini erteleyebilir. 5. Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya   uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalığı  olanlar  hakkında, ancak resmî sağlık kurulu raporu alındıktan sonra  karar verilebilir.  Vesayet makamının daha önceden bilirkişiye başvurmuş  olması hâlinde denetim  makamı bundan vazgeçebilir.

VESAYETİ  GEREKTİREN HALLERİN SONA ERMESİ
2. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığında Madde 474- Akıl hastalığı veya akıl  zayıflığı  yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına,   ancak kısıtlama sebebinin ortadan  kalkmış olduğunun resmî sağlık kurulu   raporu ile belirlenmesi hâlinde karar verilebilir.

Yorumlar