Yoksulluk


Yapılan araştırmalar; dünyanın her yerinde engellilerin çok
büyük çoğunluğunun toplumun yoksul kesimlerinden geldiğini
ve yoksulluk içinde yaşadıklarını göstermektedir. Bu belirleme,
gelişmiş/endüstrileşmiş ülkeler için de geçerlidir. Ülke nüfusu-
nun dörtte biri açlık sınırının altında yaşarken, engelli nüfusun
dörtte ikisi açlık sınırının altında yaşamaktadır.


Kuşkusuz yoksulluk, bireylerin içinde yaşadıkları toplumla
işlevsel bir bütünlük içinde yaşamalarını güçleştirmektedir. Te-
mel insani ihtiyaçlarını gideremeyen bireylerin engelliliklerin-
den kaynaklanan bakımının yanı sıra sağlık ve sosyal sorunla-
rının üstesinden gelmesi epey zordur. Bu durum bir ekonomik
kaynaktan beslenmeyi zorunlu kılar.
   Engelli bir çocuğa sahip olan sabit gelirli vatandaşımız nor-
mal bir vatandaşımızın 4-5 katı masrafı üstlenmiş demektir. Bu
da sizin, yoksul değilseniz bile hızla yoksullaşmanız demektir.
Engelli bir çocuğun eğitimi özel eğitimi gerektirmektedir. Buna
tedavi ve ilaç masrafları da eklenince durum, çoğu zaman için-
den çıkılamaz ekonomik bir sorun haline gelir.
   Ayrıca her engel kümesinde yer alan bireylerin gereksinim
duydukları kimi araç gereçler vardır ki bunlar engelliler için son
derece önemlidir ve yaşamlarının adeta bir parçası gibidir. Bu
araç gereçler engellinin hareket yeteneğini artırıcı özelliklere sa-
hiptir. Bu da, toplumla daha çok bütünleşme demektir

Yorumlar